İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Mecslisi 2014/Ocak ayı raporu
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiğimiz, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ve işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit edebildiğimiz kadarıyla Ocak ayında en az 82 işçi yaşamını yitirdi…
En az diyoruz çünkü elimizdeki imkanlar kısıtlı. Ülkemizin dört bir yanında yaşanan iş cinayetlerinin tam bilgisine ulaşamıyoruz. Diğer taraftan da sermaye ve devlet iş cinayetlerini halktan gizlemeye çalışıyor. Bu yüzden emekçilere ve özellikle yerel gazeteci, mühendis ve doktor dostlarımıza çağrımızdır. Şahit olduğunuz, haber aldığınız ve her ay açıkladığımız raporlarda ismini göremediğiniz, eksik bilgi verdiğimiz iş cinayetlerini guvenlicalisma@gmail.com mail adresi vasıtasıyla Meclisimizle paylaşmanızı istiyoruz...
İşçi ölümleri en çok inşaat, taşımacılık, belediye-genel işler ve ağaç-kağıt sektörlerinde yaşandı...
İnşaatlarda ölümler yaz kış demeden devam ediyor. İnşaat işkolunda yarısı yüksekten düşme nedeniyle 21 işçi can verdi...
Uzun, yoğun, sağlıksız çalışma koşulları ve taşeronlaştırma-düşük maliyet hesabıyla yapılan çöken, kayan, kışın tuzlanmayan vb. kısaca gerektiği şekilde yapılmayan yollar ve bir bütün olarak yanlış ulaşım politikalarının sonucu olarak taşımacılık işkolunda 12 işçi can verdi...
30 Mart’ta yerel seçimler yapılacak. Ancak kimse belediye ve bu işkoluna giren diğer işçilerin çalışma koşullarının nasıl olacağı hakkında birşey söylemiyor. Taşeronlaştırma sektörde başat çalışma biçimi. Düşük ücretler, sosyal hakların olmaması veya gasbedilmesi cabası. Diğer yandan da geri dönüşüm ve ev içi çalışmada sigortasız, açlık sınırında, insani olmayan her türlü yaşama koşulları mevcut. Belediye, genel işler işkolunda bu ay 10 işçi can verdi...
Ağaç, kağıt işkolunda 2013 yılında en az 19 işçinin yaşamını yitirdiğini tespit etmiştik. Ancak sektörün en büyük firmalarından tutun; sigortasız, kaçak göçmen işçi çalıştıran işyerlerine kadar yalnız Ocak ayında 10 işçi can verdi... Raporumuzun ilerleyen kısmında sektöre sıkça değineceğiz...
Çocuk, kadın, göçmen ve yaşlı emeği güvencesiz çalıştırmanın önemli bir havuzu...
İkisi 14 yaş ve altı, üçü 15-17 yaş arasında olmak üzere 5 çocuk işçi can verdi...Yoksulluk çocukları çalışma yaşamına itiyor. 6 yaşındaki Yücel Arı’yı Bursa-Yıldırım’da ailesine yardımcı olmak için yine çocuk işçi olan ağabeyleriyle kağıt ve karton toplarken kamyonetin altında kalması sonucu kaybettik... 8.sınıf öğrencisi 13 yaşındaki İbrahim Bozkurt ise Şırnak Cizre’de okul harçlığını çıkarmak ve aile bütçesine katkıda bulunmak için hurda topluyordu. Onu da demir parçaları toplamak için girdiği bir inşaatın bodrum katında bulunan içi su dolu havuza düşmesi sonucu kaybettik... 17 yaşındaki çoban Mehmet Öztürk’ü Gaziantep İslahiye Çınarlı Köyü’nde koyun otlatırken yaban domuzu saldırısı sonucu; 17 yaşındaki ‘Ulusoy Firması’ yolcu otobüsü muavini Serdar Özdemir’i Ankara Kızılcahamam’da trafik kazası sonucu ve yine 17 yaşındaki akaryakıt istasyonunda garson Osman Avcı’yı Konya Kulu’da istasyon önündeki zincirleme trafik kazasında yaralılara yardım etmek için çıktığı yolda bir aracın çarpması sonucu kaybettik...
Şöyle bir bulunduğumuz çevreye baktığımızda kağıt, demir, plastik gibi geri dönüşüm maddeleri toplayan onlarca çocuğa rastlayabiliriz. Sokakta trafik, şiddet, sağlıksız koşullar benzeri sorunlar içinde çalışan ve üç kuruş para kazanmak için çabalayan çocuklarımız eğitim, sağlık ve güvenlik koşullarından mahrumdur. Devletin sosyal güvenlik sisteminin gereği çocuklarımızı korumaktır. Kendi geleceklerini belirleme hakkından yoksun olan, en basiti seçimlerde oy verme hakkı bulunmayan çocuklarımız yaşamlarını öğüten çalışma koşullarının içine atılmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları bu durumu tespit etmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Emekçiler olarak bizler de sosyal güvenlik sisteminde çocukların korunması, çocuk işçiliğin yasaklanması ve bunun uygulanması talebimizi yükseltmeliyiz...
2 kadın işçi can verdi... Kayseri Yahyalı’da 37 yaşındaki elektrik teknisyeni Figen Budak, HES tribünündeki arıza tamirinden şantiyeye dönen aracın şarampole yuvarlanması sonucu aramızdan ayrıldı... Türkmenistanlı göçmen işçi 38 yaşındakiInna Zubakova, annesine ve üniversitede okuyan oğluna bakmak için Türkiye’ye geldi. Adana Yüreğir’de yaşlı bir hastaya bakıcılık yapmaya başladı. Sabah 06.00’da kahvaltı hazırlarken kalp krizi geçirdi ve yaşamını yitirdi. Bakıcılık yaptığı hasta olaya şahit olmasına rağmen durumundan dolayı Inna’ya yardım edemedi...
Bu koşullarda çalışan binlerce kadın işçi var. Güvencesiz çalışan ev işçileri 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na da dahil değiller. Yatılı bakıcılar ajanslar tarafından işe yerleştirilmekte ve ağır bir işte çalışmaktalar. Ancak yaptıkları iş de vasıfsız sayılmakta. Bakanlık ev hizmetlerinde çalışanları 6331 Sayılı Yasa’ya dahil etmeli ve çalışma koşullarına insani standartlar getirilmelidir...
7 göçmen işçi can verdi... Türkmen bakıcı Inna Zubakova dışında 52 yaşındaki tır şoförü Bulgar Vladimir Nikolov Petrov İstanbul’dan Almanya’ya otomobil camı götürürken yaşamını yitirdi... Kocaeli Gebze Cumaköy’de ise her yönüyle suç olan bir iş cinayeti yaşandı. Gürcü işçiler 51 yaşındaki Nikolozi Janalitze, 27 yaşındaki Leyani Tchıtashvıcı, 48 yaşındaki Mamvka Gabelala, 50 yaşındaki Ramını Tsomaıa ve 52 yaşındaki Gersamıa Malkhazı 30 Aralık’ta bazı aracılar tarafından Tuzla üzerinden getirildiler. Nedim Öztürk’e ait ‘Yunus Palet’ ahşap fabrikasında çalışmaya başlayan işçiler yılbaşı gecesini geçirdikleri atölyede iki kişi tarafından satılan ispirtodan zehirlendiler ve öldüler. Göçmen işçi simsarlığı, barınma sorunu, ne olduğu belli olmayan bir ispirto vb. koşullar göçmen işçilerin yaşamına son verdi...
Son yıllarda ülkemizde göçmen işçilik hızla artmaktadır. Devlet göçmen işçileri sınırdışı eden bir politika yerine sağlıklı çalışma koşullarını güvence altına alacak koşulları sağlamalıdır. Emek örgütlerimize düşen görev ise göçmen işçiler ücretleri düşürüyor yaygarası yapmak ve onları dışlamak değil aynı Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu’nun yaptığı gibi bir göçmen işçi politikası geliştirmek ve onları örgütlemek olmalıdır...
51 yaş ve üstünde çalışan 14 işçi can verdi... Geleneksel olarak yaşlı emeğinin de önemli bir rol oynadığı tarım sektöründe 3 yaşlı işçi yaşamını yitirdi. Yine aynı yaş grubundan 5 tır ve kamyon şoförü, 1 belediye, 2 inşaat ve 2 ağaç işçisi aramızdan ayrıldı. İstanbul Gaziosmanpaşa Habipler Köyü’nde ise taşocağı işçisi Cömert Kızılırmak, çalıştığı sırada vinçten kayan taşların altında kaldı. Kızılırmak sigortasız çalışıyordu...
Emeklilerimiz aldıkları para ile geçinemiyorlar. Üç kuruş maaşları kesilmesin diye sigortasız çalışıyorlar. Ücretli işçiliğe göre görece daha yaşlarına uygun, örneğin küçük esnaflık gibi işler yapmaya çalışsalar bir yandan gıda, giyim tekellerinin rekabeti diğer yandan sosyal güvenlik destek primi altındaki kesintiler sonucu yaşam şansları olmuyor. Bu da onları sigortasız, yevmiyeli, riskli işlerde çalışmaya ve güvencesiz işçi havuzunun önemli bir parçası olmaya itiyor. Diğer yandan emeklilik yaşının yükseltilmesi, patronların sigorta primlerini ödememesi gibi gerçeklikler sonucu işçiler emekli olamıyorlar. Soruyoruz? Hiç bu yaşta maden işçiliği yapabilir mi insan? Bakanlık emeklilik yaşını 50 yaş civarına çekmeli, sigorta primini yatırmayan ya da eksik yatıran patronlara ağır ceza vermeli ve insanca yaşayabilecek bir emeklilik maaşı tabanı saptamalıdır. Emek hareketimiz de emeklilik tartışmalarını 1999 ve 2008 yıllarında olduğu gibi yeniden yakıcı bir gündem maddesi haline getirmelidir...
Yıldız Entegre Fabrikası, Boytaş 4 İşletmesi, Sağlık ve Çalışma Bakanlıkları...
İş cinayeti raporlarını yayınlamaya başladığımızdan beri gerek üyelerimiz gerek işçi kardeşlerimiz sorumluların kimler olduğunu açıklamamızı istiyorlardı. Bu aydan itibaren bazı iş cinayetlerine dair ayrıntılı bilgiler verecek ve sorular soracağız. Ocak ayında ağaç, kağıt işkoluna değineceğiz. Yukarıda şahıs firması olan “Yunus Palet”te yaşananları göçmen işçilerle ilgili bölümde açıklamıştık. Şimdi ise sektörün büyük firmalarındaki işçi ölümlerini irdeleyeceğiz. Yaşanan işçi ölümlerinin sorumlusu olan kurum ve kişilerden yanıt bekliyoruz...
Yıldız Entegre A.Ş.’nin Kocaeli Arslanbey OSB Mah. 1. Cadde No:13 adresinde bulunan Kartepe MDF Tesisleri’nde 23 Ocak’ta 48 yaşındaki Cevdet Kozluca yaşamını yitirdi. Edindiğimiz bilgilere göre Cevdet 13 yıllık işçiydi. Gün içerisinde iki defa sırt ağrısı nedeniyle revire gitmesine rağmen kendisine ağrı kesici verildi. Sonrasında saat 16.00 sularında çalışırken kalp krizi sonucu tezgaha yığıldı. Ayrıca fabrikanın hazır bekleyen ambulansının olmadığı söyleniyor...
Yine Yıldız Entegre A.Ş. de Ocak ayında bir işçi ölümü daha yaşandı. Şirkete bağlı Mersin Tarsus OSB Gelişme Alanı 8. Cad. No:8 adresinde bulunan Akdeniz MDF Tesisleri’nde 7 Ocak’ta 27 yaşındaki pres makinesi operatörü Selim Onbay yaşamını yitirdi. Edinebildiğimiz tek bilgi Selim’in prese sıkıştığı idi...
Ahşap sektörünün önde gelen firmalarından olan Yıldız Entegre A.Ş.’de geçtiğimiz yıl Türk-İş Selüloz-İş Sendikası örgütlenme faaliyetine başlamış ve bunun üzerine patron sendikaya üye olan 50 işçinin işine son vermişti. İşçilerin örgütlenme talebi karşısında patron Yıldız Sunta’da örgütlü olan ve orada 530 üyesi olan Türk-İş Ağaç-İş Sendikası’nda örgütlenilmesini teşvik etmişti. Böylece Kartepe Tesisleri’nde çalışan 1200 işçi Ağaç-İş’e üye oldu...
Soruyoruz...
İşveren: Cevdet Kozluca’nın ölümündeki ihmalleri araştırıp tespit ettiniz ve gerekli önlemleri aldınız mı? Kalp krizinin nedeni nedir? Çalışma koşulları ile ilişkisi var mı? İşyeri hekiminin ihmali var mı? 1200 kişinin çalıştığı tesislerde ambulans bulunmuyor mu? Tesislerde başka iş kazası yaşandı mı? En son yaşanan kaza nedir ve hangi sıklıkta iş kazası yaşanıyor? Selim Onbay nasıl, hangi koşullar altında yaşamını yitirdi? Bu iki tesiste de çalışma koşulları ve işçi sağlığı önlemleri nelerdir?
İlgili Bakanlıklar: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaşanan işçi ölümleri sonrası hangi adımları attı? Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları sanayi bölgesi olan kocaeli ve Mersin’de ne gibi işçi sağlığı adımları atıyor?
Sendika: Ağaç-İş Sendikası’nın internet sitesinde ‘Amacımız’ bölümünde “Sendika, üyelerinin beden ve ruh sağlığını koruyacak ve gelişmelerini sağlayacak tedbirleri alır” ifadeleri yer alıyor. Cevdet Kozluca’nın ölümü üzerine Sendika hangi adımları attı? Sorumlular hakkında ne gibi girişimlerde bulundu? İşçinin sosyal haklarını korumak ve ailesi ile dayanışmak için neler yaptı? Akdeniz Tesisleri’nde Sendika örgütlü müdür? Aynı soruları örgütlü olmasa da Selim Onbay için de soruyoruz? Yine Ağaç-İş, örgütlü olduğu yukarıda adı geçen Yıldız Sunta’da 11 Ağustos 2013’te gece vardiyasında meydana gelen patlama sonucu yaşamını yitiren 30 yaşındaki işçi Celal Öztürk için ne gibi girişimlerde bulundu? Sendikanın işçi sağlığı ve iş güvenliği politikası nedir?
Boytaş Mobilya ve Sanayi Ticaret A.Ş’nin Kayseri Melikgazi’de bulunan Organize Sanayi Genişleme Bölgesi 37. Cad. No:24 38070 adresinde bulunan Boytaş-4 İşletmesi’nde 17 Ocak’ta Bayram Şeker yaralandı ve 19 Ocak’ta hastanede yaşamını yitirdi. Edindiğimiz bilgilere göre temizlemek için girdiği talaş silosunda çıkan yangında silodan aşağı yanarak düştü ve kaldırıldığı hastanede öldü. Kazanın gizlendiği açıkça belli çünkü iş arkadaşlarından gelen mektup ve cenaze haberi dışında bilgi yok.
Soruyoruz...
İşveren: Bayram Şeker’in ölümündeki ihmalleri araştırıp tespit ettiniz ve gerekli önlemleri aldınız mı? Yangın nasıl çıktı ve risk değerlendirmeniz de böyle bir durum öngörülmedi mi? İnternet sitenizde ‘Paydaşlarımız’ bölümünde “tüm çalışanlarımız için sağlıklı, emniyetli ve güvenilir bir fiziki ortam yanında, insan onuruna yaraşır, çalışma ve insan haklarının en üst düzeyde sağlandığı bir sosyal çalışma ortamının yaratılması bulunmaktadır” ifadeleri yer alıyor. Peki, işçi arkadaşımızın ölümünü kamuoyundan neden gizleme ihtiyacı duydunuz? İşletmede başka iş kazası yaşandı mı? En son yaşanan kaza nedir ve hangi sıklıkta iş kazası yaşanıyor? Diğer işletmeleriniz dahil çalışma koşulları ve işçi sağlığı önlemleri nelerdir? Üretim yaptığınız markalar “İstikbal Regina, İstikbal, Bellona, Mondi” diye internet sitenizde belirtmişsiniz. Bu firmalar Bayram Şeker’in ölümü üzerine ne gibi girişimlerde bulundular?
İlgili Bakanlıklar: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bayram Şeker’in ölümü sonrası hangi adımları attı? Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları sanayi bölgesi olan Kayseri’de ne gibi işçi sağlığı adımları atıyor?
Bu iki firmaya da sorular çoğaltılabilir...
Davutpaşa, Ostim-İvedik, Afşin-Elbistan, Kozan-Gökdere, Kozlu ve Güneydoğu Galvaniz işçilerini UNUTMADIK... UNUTTURMAYACAĞIZ...
31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’daki sanayi sitesinde patlama sonucu 21 işçi yaşamını yitirdi... Selçuk Başlar, Zübeyir Bal, Sevdat Çelik, Metin Erdoğan, Semra Bakkal, Aslan Doğan, Lezgi Şimşek, Hüseyin Tayranoğlu, Heybettullah Güleç, Orhan Saday, Kazım Nişli, Yaşar Kara, Gülhan Çabuk, Kadir Cesur, Halit Alkan, Niavroz Mamadov, Haciyev Sehriyar Recepoğlu, Ömer Boyraz, Ömer Vural, Hasan Akhun ve Mehmet Coşkun...
3 Şubat 2011’de OSTİM ve İvedik’te gerçekleşen iki patlama sonucu 20 işçi yaşamını yitirdi... Dilek Gürer, Abdulkadir Kurt, Deniz Demirbaş, Aydın Çap, Aydemir Çap, Servet Yurt, Hazım Çavdar, Abdullah Karakulak, Mükremin Atmaca, Ahmet Özdemir, Ali Yiğit, Bayram Özkan, Satılmış Şimşek, Dursun Kavak, Necdet Ali Tanışma, Cengiz Soyalp, Cihan Çiftçi, Hüseyin Yıldız, Aytaç Akkaya ve Hüseyin Okçu...
10 Şubat 2011’de Afşin-Elbistan’da meydana gelen göçükte 9 maden işçisi arkadaşımız yaşamını yitirdi... Devlet ve Ciner Grubu cenazelerini 3 yıldır çıkarmadı… Cuma Yıldırım, Turhan Gökhan, Halil Tatlı, Nail Yılmaz, Muhsin Koşan, Kemal Elmas, Adnan Demir, Aydoğan Polat, Mehmet İpek...
24 Şubat 2012’de Kozan Gökdere Köprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin tünel kapağının patlaması sonucu 10 işçi arkadaşımız sulara kapılarak yaşamını yitirdi... Eyüp Altuntaş, Cumali Değirmenci, Erkan Yeğen, Erdal Demirelli ve Hasan Bolat’ın cenazelerine ulaşılmıştı. Ancak aradan 2 yıl geçmesine rağmen Devlet, EnerjiSA veCengiz-Özaltın Konsorsiyumu Latif Değirmenci, Mehmet Yılmaz, Veli Damaksız, Selahattin Aral ve Necmettin Karayiğit arkadaşlarımızın cenazeleri bulmadı ve aramalara son verildi…
7 Ocak 2013’te Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı Zonguldak Kozlu Müessese Müdürlüğü Kozlu Faaliyet Sahası içinde bulunan ve - 630 kotunda açılmakta olan ana kat hazırlık galerisinde meydana gelen iş cinayetinde 8 maden işçisi yaşamını yitirdi... Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacı, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Ahmet Şekerci, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz ve Satılmış Arslan...
30 Ocak 2013’te Gaziantep 4’üncü Organize Sanayi Bölgesi’nde “Çeliğin hayat bulduğu yer!” sloganı ile faaliyet gösteren Güneydoğu Galvaniz Fabrikası’nda buhar kazanında meydana gelen patlama sonucu 7 işçi yaşamını yitirdi… Ramazan Bezgin, Lütfü Çalakan, Emrah Özboya, Serdar Tufan, Kenan Kaya, Muhammed Ashour ve Hasan Ahmad Asaad...
İş cinayetlerinin sorumluları devlet ve sermayedir. Yaşanan her işçi ölümünde adalet sağlanmalı ve sorumlular en ağır biçimde cezalandırılmalıdır...
Bir mezar taşı bile olmayan işçi kardeşlerimizin cenazelerini istiyoruz!...
2014/ Ocak ayında yaşamını yitiren işçiler Erol Karaman, İsmail A., Ramazan Çimen, İzzet Duran, Süleyman Davut, Mehmet Öztürk, Hasan Kalkan, Mehmet Aslan, Cömert Yeşilırmak, İsmail Kaya, S.Ç., Ahmet Yiğit, Cevdet Kozluca, Bayram Şeker, Hüseyin Günenç, Selim Onbay, Nikolozi Janalitze, Leyani Tchıtashvıcı, Mamvka Gabelala, Ramını Tsomaıa, Gersamıa Malkhazı, Şahin Kozca, Bülent Yakut, Adem Taştekin, Huban Öztoprak, Kamuran Gümüş, Nedim Ekinci, Ramazan Birol, Recep Çavuşoğlu, Yavuz Akman, Nusret Ulugöl, Hasbi Üstündağ, İbrahim Avcı, Abdullah Güneş, Metin Güvercin, Mustafa Kışanak, Ahmet Altun, Osman Koç, Kemal T., Bülent Özsoy, Rahmi Öz, Ahmet Doğmuş, Emrah Öcalan, Serdal Aykut, Feridun Güneş, Nihat Akyüz, Mustafa Ilgaz, Engin Uğurlu, Figen Budak, Ahmet Şahin, Bestami Uzun, Serdar Özdemir, Hayrettin Yenilmez, Mehmet Tuçel Lima, Erdinç Sever, Ahmet Olgar, Fikret Böcek, Tahsin Ataseven, Ahmet Ataseven, Volkan Nuhoğlu, Harun Ömür, Vladimir Nikolov Petrov, Mehmet Marat, Harun Karaman, Pervil Çetin, Rasim Ala, Osman Avcı, Yusuf Cemal Bayır, İrfan Yay, Bayram Çiftçi, Hüseyin Burhan, Fayat Toy, Inna Zubakova, Musa Baydemir, Özcan Beler, Ali Ülkü Gül, İbrahim Bozkurt, Yücel Arı, Ali Koçan, Beyazıt Kaçkın, Ali Barış Çiğdem ve Adem Erik’i... saygıyla anıyoruz!