Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu: Kocaeli’de kanser riski dört buçuk kat arttı
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Kocaeli ve çevresindeki hava kirliliğine ilişkin rapor hazırladı. Rapora göre, Kocaeli’de 8 yılda kanser olma riski dört buçuk kat arttı. Raporda, kanser hastalarının yakınlarına, Çevre Bakanlığı ile il yönetimine tazminat davaları açmaları önerisinde bulunuluyor
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Kocaeli’nin hava kirliliğine ilişkin, “Kocaeli hava kirliliği 2016” adlı bir rapor hazırladı. Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA) Üyesi Hamzaoğlu, hazırladığı raporda Kocaeli’deki hava kirliliğinin insanlar üzerindeki etkisini anlatıyor. Rapora göre, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nde havada bulunan toz miktarı Dünya Sağlık Örgütü sınır değerine göre, olması gerekenden çok daha fazla. “Dünya Sağlık Örgütü’nün, ‘Hava kirlidir ve bunun şu kadar üstünde kanser riski artar’ bilgisi olmasına rağmen Türkiye’de mevzuat hâlâ 2019’dan sonra o düzeye gelebilecek” diyen Hamzaoğlu, bu konuda önlem alınmadığını söylüyor.
“9 yılda 3 istasyon eş zamanlı faaliyete girdi”
Hazırladıkları raporu diğer senelere göre daha farklı kaleme aldıklarını belirten Hamzaoğlu, Çevre Bakanlığı’nın 2008’den itibaren Kocaeli’de 3 tane istasyonu eş zamanlı olarak faaliyete aldığı bilgisini verdi. Hamzaoğlu’nun İzmit merkez ve İzmit’in ilçesi Dilovası’ndaki organize sanayileri için değerlendirmesi ise şöyle: Bugüne kadar 2008 ve 2015 yılları dahil sadece 3 yıldaki ölçümleri alabilmiştik. Bu sene yaklaşık 5 yıl sonra ilk defa Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin ölçümleri de sayı olarak ortaya çıktı. Fakat çok ilginçtir ki Dilovası merkezinin ortasında bulunan ve sanayi kirliliğinin yoğun olarak bulunmasına rağmen organize sanayi bölgesindeki ölçümler Dilovası’ndaki ölçümlerden daha temiz. Bu 3 istasyon da kirli ama kirlilik düzeyi esas fabrikaların ölçüm yapıldığı yerde çok farklı. Bu ölçümlere olan güvenirliliğimizden kaynaklı, bakanlık ve yetkililer konusunda şüphelerimiz de artıyor.
“Sanayi ve Bakanlık, ‘Hayır kirli değil’ deme olanağına sahip”
Kirlilik düzeyinin akciğer kanserini artıracak düzeyde olduğunu belirten Hamzaoğlu, “Maalesef Türkiye’deki mevzuat Dünya Sağlık Örgütü’nün üzerinde” diyor ve ekliyor: “Dünya Sağlık Örgütü’nün, ‘Hava kirlidir ve bunun şu kadar üstünde kanser riski artar’ bilgisi olmasına rağmen Türkiye’de mevzuat hâlâ 2019’dan sonra o düzeye gelebilecek. Dolayısıyla şu an sanayici ve bakanlık, ‘Hayır bizim mevzuatımıza göre hava kirli değil’ deme olanağına sahip. Bütün bilimsel değerlendirmelerimize rağmen maalesef Türkiye’de böyle bir durum da var.”
“Dilovası’ndaki kanser riski 1 yılda 4.4 kat arttı”
Raporda, “Hava kirliliği, havanın bileşiminde doğal olarak bulunan bazı gazların artan miktarlarının yanı sıra, bazı kimyasallar, uçucular ve tozların varlığı ile tanımlanmaktadır ve çevre kirliliğinin temel belirleyicilerindendir” ifadeleri yer alırken, hava kirliliğinin solunum ve kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olduğu ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Rapordaki başka bir ayrıntı ise Dilovası ilçesinde yaşayanların hava kirliliği olmayan kentlerde yaşayanlara oranla akciğer kanserine yakalanma riskinin geçen yıl itibariyle 4.4 kat artmış olması. Bu rapora göre Dilovası’nda yaşayanların akciğer kanserine yakalanma riski 2009 yılında 6.5, 2010’da 7.1, 2011’de 6.4, 2013’de 8.7, 2014’de 7.3, 2015 7.4, 2016 yılında ise 4.4 kat arttı.
Raporda, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nde havada bulunan toz miktarının Dünya Sağlık Örgütü sınır değerine göre olması gerekenden çok daha fazla olduğu da belirtildi.
Hamzaoğlu uyardı: “Tazminat davası açın”
Raporda son olarak, çözüme yönelik hükümetin, valiliğin ve büyükşehir belediyesinin somut adımlar atması gerektiği belirtildi. Ayrıca, Dilovası ve Kocaeli’nde kanserli hastalar ve akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiş insanların yakınlarına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile il yönetimine tazminat davası açmaları önerisinde bulunuldu ve şöyle denildi:
“Bu zamana kadar gerek üniversitelerde yapılan araştırmalarla, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ölçüm verileri kullanılarak ortaya konan sonuçlarla, gerek Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’nın ve TBMM Dilovası Araştırma Komisyonu’nun raporlarıyla görünür hale getirilmiş olan sorun yumağı ve nedenlerinin çözümüne yönelik olarak yeterli ve nitelikli adım atılmadı.
Hava kirliliğine bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunları ve ölümlerin hukuksal olarak, adam yaralama ve öldürme suçlarını oluşturacağı da açık ve nettir. Bu bilgiler ışığında hava kirliliğini aktif olarak önleyebilmek için mağdur olan bizlerin bu aşamadan sonra yapması gerekenler için bir defa daha çağrı yapıyorum: Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, hava kirliliğine neden olanlarla bunları denetlemek yoluyla engel olmakla görevli bakanlık ve il yöneticileri hakkında soruşturma başlatmalıdır. Dilovası ve İzmit’te yaşayan akciğer kanserli hastalar ile akciğer kanseri nedeniyle ölmüş olan hemşehrilerimizin yakınları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve il yönetimine tazminat davası açmalıdır. Hükümet, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’ne büyük sorumluluk düşmektedir.”
www.guvenlicalisma.org