26.03.2020
TOPLUMUN SAĞLIĞININ KORUNMASI İÇİN İŞÇİLERİN SAĞLIĞI KORUNMALI
ÜLKEMİZDE ÜRETİM YAPAN KÜRESEL MARKALAR SORUMLU DAVRANMALIDIR
Koronavirüs’ün tüm dünyaya yayılması, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmesinin ardından ülkemizde de görülmeye başlandı. Tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantina uygulamaları, sokağa çıkma yasakları nedeniyle mobil hayatın her alanda kısıtlandığı günümüzde işçilerin çalışma koşulları da olumsuz etkilenmiştir.
Bir çok fabrikada üretim ya durma noktasına gelmiş yada üretime arar verilmiştir. Küresel tedarik zincirinin pir parçası olan ve Avrupa için önemli bir üretici konumundaki ülkemizde ihracata dayalı üretim fason fabrikalarda yaşanan üretim iptalleri nedeniyle bir çok işyerinde işten çıkarma, ücretsiz izin, üretime ara verme gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Ortaya çıkan bu tabloda işsizlik tablosunun giderek artacağı öngörülmektedir.
İşçiler bir yandan işsizlik tehdidi altındadır diğer yandan ise koronavirüs salgınına karşısında korumasızdır. İşçiler kendi bireysel önlemlerini almaya çalışarak korunmaya çalışmaktadır. İşyerlerinde alınacak tedbirler ise işyerlerine bırakılmıştır. Hangi işyerinde ne tür önlem alındığını denetleyebilecek bir sistem de yoktur. Ancak işyerlerinde alınabilecek tedbirler de sınırlıdır.
Devletin tüm toplum sağlığını koruma kapsamında zorunlu çalışmanın olmadığı işyerlerinde geçici bir süre ile üretime ara verilmesi ve tüm çalışanların iş ve ücret kaybına uğramamaları için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bilim insanları ve kamu otoriteleri tarafından yapılan “evde kal” çağrılarına rağmen çalışmak zorunda kalan, bunun için toplu taşıma ve ya servis kullanan, işyeri ortamında 1 metrelik sosyal mesafenin altında çalışan, havalandırma ve bir çok işyerinde anti hijyenik ortamın oluşturacağı olumsuz etkilere maruz kalan, ortak kullanım alanlarını kullanan işçilerin sağlığının korunması mümkün değildir.
Özellikle emek yoğun sektörlerden biri olan, hazır giyim sanayisinde işçiler kalabalık şekilde ve yakın mesafede çalışmaktadır. Böyle bir işkolunda üretime devam edilmesi son derece risklidir. Sektörün yarısının kayıt dışı olduğu düşünüldüğünde riskin boyutu daha da artmaktadır.
Devletin uygulamaya soktuğu istikrar paketinde çalışanları ihtiyacını karşılamak için yeterli olmamıştır. Kamu çalışanları için verilen izinler özel sektör çalışanları için de geçerli sayılmalıdır. Evde kalamayan ve çalışmak zorunda olan herkesin kendi olağan üstü şartlarını oluşturması da mümkün değildir.
Bu konuda bilim kurulu üyelerinin ve Türk Tabipleri Birliği’nin tarafından getirilen çözüm önerileri kamu otoriteleri tarafından ciddiye alınmalı ve eksiksiz uygulanmalıdır.
Koronavirüse karşı başarılı politikalar izleyen ülkelerin sorunun çözümünde uyguladıkları politikalar önemli bir deneyim sunmaktadır.
Küresel Markalar Sorumlu Davranmalıdır
Uluslararası markaların üretim yaptığı bir çok fabrikada sipariş iptallerine gitmesi, ürettirdikleri ürünleri dahi geri almamaları, ve parasını ödememesi var olan sorunun boyutunu artırmıştır. Bu noktada bu sorumsuz davranış nedeniyle bir çok firma ve atölye kapanma noktası riski ile karşılaşmış ve bundan yine en çok işçiler etkilenmektedir.
Taleplerimiz;
-
Üretime geçici ara verilmesi ile birlikte çalışılmayan günlerin ücretli izin olarak sayılmalı, ücretli izinli sayılan süre için ücretler işsizlik fonu tarafından karşılanmalıdır.
-
İşçilerin ücretsiz izine gönderilmeleri yasaklanmalıdır.
-
Küresel markalar sorumlu hareket etmeli, kendileri için üretim yapan işçilerin ücretlerinin ödenmesini garanti altına almalı ve işçilerin karşılaşacağı sosyal risklere karşı politika üretmelidir.
-
Koronavirüs nedeniyle işsiz kalanların herhangi bir koşul olmaksızın işsizlik fonundan doğrudan faydalandırılmalıdır.
-
Kronik rahatsızlığı olan ve 65 yaş üzeri çalışanlar idari izinli sayılmalıdır.
-
16 yaşın altında çocuk bakımı olmayan ebeveynler için gerekli iş izinleri sağlanmalıdır.
-
Bu nedenle toplumun sağlığının korunmasının işçilerin sağlığının korunmasından geçtiği gerçeğini göz önünde bulundurarak koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı risklerin çalışmaya müsaade etmeyeceği bir ortamda üretimin durdurulması ve çalışmaya ara verilmesi gerektiği ortadadır.
DERİTEKS YÖNETİM KURULU
adına
Genel Başkan Musa SERVİ