Sendikamızdan Eğitim Çalışması: Anayasa Değişikliği, Ekonomik Gelişmeler ve İşçilerin Geleceği

Deriteks Sendikası yönetici, temsilci ve üyelerine yönelik “Anayasa Değişikliği, Ekonomik Gelişmeler ve İşçilerin Geleceği” Konulu bir eğitim düzenledi.

 

İşçilerin de Anayasa değişikliği konusunda fikirlerini ve önerilerini dile getirdiği tek günlük eğitim çalışmasında, yapılması düşünülen Anayasal değişikliklerin işçilerin geleceğinin nasıl etkileyeceği üzerinde duruldu.

 

Eğitim açılışında genel başkanımız Musa Servi anayasa değişikliklerinin işçiler ve emekçiler üzerinde nasıl etkileri olacağı üzerine tartışmalara işçilerin dahil olması gerektiğini ve işçilerin ve gelecek nesillerin hangi sistemde yaşayacaklarına da karar verileceğini söyledi. Servi, Hollanda’da yaşanan süreçle ilgili olarak bakanlara giriş izninin verilmemesini doğru bulmadıklarını söyledi. Servi bunun yanı sıra ülkede iç barış ve huzurun kalmadığını, dünyayla kavgalı bir görüntünün verilmesinin ekonomik ilişkileri etkilediğini ve yabancı sermaye çıkışını hızlandırdığını bundan da işçilerin ve emekçilerin işsizlik tehdidi ile karşılaştığına değindi. Başkanlık sistemi ve parlamenter sistemlerde işçilerin ve emekçilerin durumuna bakmak gerektiğine değinen Servi bu konuda bilinçli bir karar vermek adına işçilerin özgür bir tartışma alanın ihtiyaç duyduğuna ve kişilere göre bir tercih yapmak değil yapılması düşünülen değişikliklerin işçilerin ve toplumun geleceğini nasıl etki edeceğini tartışılması gerektiğini vurguladı.  

 

İki oturumdan oluşan etkinliğin öğleden önceki oturumda Anayasa Değişikliğinin işçi hakları ve çalışma hayatına olan yansımaları üzerine Özgür Müftüoğlu bir sunum gerçekleştirdi. Bir anayasanın var olma nedeni olarak toplumda farklı çıkarları temsil edenlerin bir uzlaşması olduğunun belirten Müftüoğlu, toplumun sadece bir kesiminin diğer kesimlere dayattığı bir anayasanın demokratik olmadığını, anayasa değişikliği gibi bir konuda öncelikle tüm toplumun bilgi sahibi olması gerektiği ve topluma bilgiyi ulaştıracak olan basının da önemli bir yerde durduğu ve özgür bir basının varlığının bu anlamda önem taşıdığını belirtti. Müftüoğlu, Anayasa’da yapılması düşünülen değişiklikle erkler ayrılığının ortadan kalkacağını, tüm gücün tek bir kişide toplanacağını ve kim olursa olsun hiç kimseye bu kadar yetki verilmesinin doğru olmadığını söyledi.

 

Müftüoğlu, en başta demokrasinin işyerinde başlaması gerektiğini eğer işyerinde bu olmadığı durumda toplumda da demokrasinin olamayacağını söyleyerek sendikalaşmanın da aslında işyerlerinde işçilerin emeği üzerinde söz sahibi olmasını sağladığını ve bütün gücün patronda olmasını sendika sayesinde işçilerin sınırladığını söyledi.

 

Siyasi erkler ayrılığının önemli olduğuna işaret eden Müftüoğlu anayasa değişikliği ile yasama yürütme ve yargının tek bir kişide toplanmasıyla bağımsız kararlar alma imkanının ortadan kalkacağını bunun en başta demokratik bir toplum için gerekli olduğunu ifade etti. Parlamenter sistemlere tarihsel olarak bakıldığında işçilerin mücadele ve bedellerle demokratik kazanımlar elde ederek parlamentolar içinde temsil edildiğini ve ancak burada sınıfsal güç dengelerinin olduğunu ve işçilerin örgütlenme gücünü artırdığı oranda demokratik kazanımların elde edebildiğini söyledi.

 

Öğleden sonraki oturumda ise Mustafa Sönmez dünyada ve ülkemizde ekonomik gelişmeleri seyri hakkında eğitim verdi. Sönmez, işsizlik rakamının bugün resmi olarak %12’de olduğunu ancak iş aramayanların ancak çalışmaya hazır vaziyette olan kesimlerin de dahil edilmesi durumunda 5,5 milyon kişinin işsiz olduğunu ayrıca kadınlarda işsizliğin daha da yüksek olduğunu söyledi. Ekonomide bugün inşaat sektörünün palazlandığı ancak inşaat sektörünün döviz getiren bir yönü olmadığı aksine döviz harcattığını söyleyerek ihracatı artırmak için sanayi yatırımlarının olması gerektiğini belirtti. 2002’den 2007’ye kadar her yıl yaklaşık %7 büyüme yaşandığını ancak 2008’de yaşanan finansal krizin etkisiyle bu rakamın düştüğü ve son 3-4 yıldır büyümenin %3’lerde seyrettiği söyledi.

 

Doların önemli bir barometre olduğu belirten Sönmez sanayicilerin ithal girdi kullanmaları durumunda dolar bazında girdi maliyetinin yaklaşık %25 arttığını ve bu değişkenlik içerisinde yapması gereken bir teknoljik yatırım, makine harcaması varsa bunu gerçekleştirmediğini söyledi.

 

Her iki oturumda soru-cevap kısmında üyelerimiz katkılarda bulunarak, görüşlerini dile getirdi ve canlı ve verimli bir eğitim çalışması gerçekleşti. 


Foto Galeri
Yorumlar
Bu Bölüme Henüz Yorum Yapılmamıştır.

SENDİKALI OL GÜÇLÜ OL!